Massachussetts Teknoloji Enstitüsünden, Young ve arkadaşları Nisan 2010’da yayınladıkları makalesinde “TMS” (Kafaiçi Manyetik Uyarım) verildiğinde, zihinsel süreçlerin incelenmesinde kullanılan ve sinir hücrelerinin geçici olarak normal çalışmasını engelleyen bir süreç uygulandığını; bu uygulamanın kişilerin başkaları hakkındaki ahlaki anlayışlarının değişimine yol açabileceğini bildirmişlerdir (Young ve ark. 2010). Gerçi bu uygulamanın bilim ahlakına ve etiğine ne derece uygun olduğu da ayrı bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Konuyu bilimin ahlaka uygun kullanımı ve bilim adamının ahlakı çerçevesinde değerlendirmek belki daha doğru olacaktır.
Bu noktada ahlak ve etikten birkaç cümle ile bahsetmek isterim. Etik dediğimiz konu ile ilgili olarak, belirli bir mesleğe, alana özgü davranış standartlarını anlamaktayız. Ahlâk, esası aynı kalmakla birlikte ayrıntılarda toplumdan topluma farklılıklar gösterebildiği halde etik, o meslek ve alan için evrensel yani dünyanın her tarafında geçerli kurallar ortaya koyar.
Burada, bilim alanının bir meslek olarak görülüp görülmeyeceği tartışılabilir. Bilim topluluğu içinde bilim alanının bir meslek olarak görülmesini tasvip eden görüşler olduğu gibi, buna karşı çıkan görüşler de vardır. O halde birkaç cümle ile bilim tanımı ve kapsamından bahsetmek istiyorum.
“Bilim” tanımı, disiplinler arası ayrımları ve yapısı itibarı ile farklı şekillerde tanımlanabilir. Ancak bilim terimin başına herhangi belirleyici bir sıfat eklenmemişse; genellikle “doğa bilimleri veya temel bilimler” şeklinde algılanır. Bunun da temelinde insanların tarihin ilk çağlarından beri doğayı anlama çabaları yatmaktadır. Doğayı anlama çabalarının medeniyetin doğuşu ile başladığı ifade edilmektedir. Bilim ile bağlantılı olan bir diğer kavram ise teknolojidir. Teknoloji; bir şeyin nasıl üretildiği, tüketildiği veya kullanıldığına dair sistematik olarak sunulan bilgiler demetidir. Kısaca bilim anlamak üzerine temellenirken teknoloji kullanmak üzerine odaklanır.
Bilim etiği, bir yandan bilimsel araştırma ve geliştirmenin, yani bilim üretiminin, ne olduğu ve nasıl yapıldığının tanımı içinde yer alan, kurucu unsurlardan biridir. Bir yandan da bilim insanlarının meslek etiğini, yani mesleklerini icra ederken yerine getirdikleri, çok çeşitli görevleri yaparken uymaları gerek kuralları kapsar. Toplumsal faaliyetlerin çeşitlenmesi, yeni bilgilerin toplumsal dolaşıma katılması ve toplumsal pratiklerin eleştirel bir biçimde değerlendirilebilmesi sonucunda etik ve bilim etiği sürekli olarak gelişme gösteren bir düşün ve eylem dalıdır (Anonim, 2006). Bilim etiği kişiye araştırma yaparken ve bulgularını yayınlarken uyması gereken ahlaki yolu gösterir ve bilimcilere bunlarla ilgili yükümlülükler getirir. Bilim etiği; araştırma ve yayın etiğini kapsar.
0 YORUMUNUZ İÇİN TIKLAYIN:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZ İÇİN BİRKAÇ RİCA..
* Lütfen yorumlarınız fikir alış verişi ve paylaşım temelli olsun
* Yazılan yazılar ve yorumlar kendi fikirlerinize uygun olmayan düşünceleri ifade ediyor olabilir, olması çok doğaldır (yorumlar zaten bunun için vardır), ancak bu durumun kimseye kişilik haklarına saldırı, nefret uyandırma veya etiketleme yapma hakkını vermediğini lütfen unutmayınız.
* Düşüncelerinizi ifade ederken, lütfen düzgün bir Türkçe ile ve nezaket çerçevesinde kalınız.
Yorumlarınızda lütfen kendinizi tanıtmaktan çekinmeyiniz, ancak adres, telefon gibi özel bilgilerinizi de yazmayınız.
* Son olarak, blog sahibi yorumları yayınlamama hakkını saklı tutuğunu lütfen anımsayınız.